[Gündem]"Hayata, Ölüme ve Zamana Meydan Okuyan Sanatçı: Aygün Arslan"
Seval Deniz Karahaliloğlu
"KAOS ve DÜZEN ARASINDAKİ ŞAŞIRTAN DENGE"
Zamanın bir noktasında takılı kalan ve tazeliğini her daim koruyan eserler ya da etkinlikler vardır. Öyle ki elinizi atsanız tutacak kadar yakın görünür, sanki dün yaşanmışçasına sıcaklıklarını ve canlılıklarını korurlar. İşte bu sanatçılardan biri de Ressam Aygün Arslan. Geride bıraktığı eserleriyle zamana, hayata ve ölüme meydan okuyan sanatçı. Bir süre önce, İzmir Resim ve Heykel Müzesi sanatçının eserlerinden oluşan özel bir sergiyi sanatseverlerle buluşturdu. İnsanı şaşırtan, düşündüren ve artık hayatta olmayan ama eserleriyle var olmaya devam eden bu sıra dışı sanatçıyı ve eserlerini bir kez daha anmak ve sizlerle paylaşmak istedik.
Dünü bugünle birleştiren, renk, biçim ve formları tüm zamanların okuma diline indirgeyen bir sanatçı Aygün Arslan. Tabloları, şimdi, hemen bugün yapılmışçasına taze, sıcak ve yakın. Bu sıcaklığın kaynağı samimiyet duygusunda gizli. Gerçekte, İzmir Resim ve Heykel Müzesi Sergi Salonunda dolaşırken gördüğümüz tablolar artık aramızda olmayan farklı bir boyuttan bizlere sanat yoluyla seslenen bir sanatçıya ait. O, sanatın evrensel dilini yakaladığı için olsa gerek gözümüz Aygün Arslan'ı arıyor. Şimdi bir kapıdan çıkıp bize doğru, 'hoş geldiniz' diyecek diye bekliyoruz. O kadar doğal ve o kadar samimi bir resim dili yakalamış.
Aygün Arslan, son dönem tablolarında, Anadolu'da derin izler bırakmış olan Hitit uygarlığını konu edinmiş. Hitit savaşçıları, kanun düzenleyiciler, resmi törenler, dini ayinler, tüccarlar, gündelik yaşamdan pasajlarla, belki de tarih kitaplarının yapamadığını yaparak izleyiciyi o uygarlığın içine çekiyor. Sanki sihirli bir kapıdan geçerek renklerle bezeli Hitit Uygarl |