[Gökçeyazın] "Berberin Dansı - Sırrı Ayhan" | Mehmet Fidan"DAHA GÜÇLÜ DÖNECEĞİM, GÖRECEKSİN"O sürüklenişin öyküsüne ne bir romanda, ne de bir bir filmde rastlayabiliriz. Trajik olduğu kadar derin anlamlar içeriyor. Biraz Çehov öyküsü, biraz Şolohov ve Simonov… 1980'li yıllar. Türkiye'de 12 Eylül askeri darbesinin ağır baskı koşulları… Darbe öncesi sol siyasi faaliyetlerde yer almış birçok insan panik halinde. Aylarca süren belirsiz gözaltı koşulları göze alınacak gibi değil. Gözaltında ve cezaevlerinde, insan aklının alamayacağı türden işkenceler sürüp gitmekte. İdam cezaları infaz edilmekte, ülke adeta bir açık hava hapishanesi görünümündedir. Her sokak başında üst baş araması, kimlik taraması ve dipçik. Sürüp giden sokağa çıkma yasakları nedeniyle insanlar karamsar ruh haline doğru sürüklenmektedir. Özellikle de geçmişte yoksulluğa karşı mücadele etmiş; hak, adalet ve eşitlik peşinde koşmuş olanlar. Veremli yoksul Kürt genci Bedran da, 12 Eylül öncesinde sol siyasi mücadele içinde aktif olarak yer alanlardan biridir. Bu nedenle aranmaktadır. Fakat örgüt, "herkes başının çaresine baksın" demiş ve geçmişteki arkadaşlarıyla da bağları kopmuştur. Artık bir başınadır ve geçmiştekinden çok daha büyük bir sınavla karşı karşıyadır. Bu sınavlardan bazılarını başarıyla geçiyor da Bedran. Bazılarında ise çok kötü çuvallıyor. Fakat onun bir özelliği vardır ki, hiç kimse onun kadar bir işi kalıbına uydurma konusunda usta değildir. İşleri kalıbına uydururken de sarıldığı en etkili silah tabii ki yalandır. Yalan söyleme konusundaki inanılmaz kıvraklığı, içine düştüğü birçok güç durumda en büyük kurtarıcı oluyor Bedran için. Yoğun olarak arandığı, kaçak günlerinden bir gün, bir trafik kazasında hayatını kaybeden Can isimli bir kişiyle kimliğini değiştirir. Böylece bir nebze de olsa rahatlayacağını, kendisine yeni bir hayat kuracağını; hatta belki evleneceğini umut eder. Bedran artık öldüğü için de ailesini rahat bırakacaklarını bilir. Ancak asıl trajedi Can kimliğine büründükten sonra başlar. Çünkü bir kurtuluş ve yeni hayat umudu olarak gördüğü bir gazete ilanından başladığı iş, ona insanoğlunun o güne kadar görmediği en çirkin anlarını yaşatacaktır. Gazete ilanıyla berber olarak memur kadrosundan başladığı iş ise, Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ndedir. 12 Eylül ortamında genç bir insanın hastalıklar, yokluklar, akıl hastaları, baskı ve sindirmeyle yüzleştiği Berberin Dansı isimli roman, Sırrı Ayhan'ın son kitabı. 2004 yılında Almanya'da Neuer Weg Yayınevi tarafından Almanca olarak yayımlanan ilk kitabı Taxi International aynı zamanda İngilizce'ye de çevrildi. Kürtçe'ye Jiyanen Nivco olarak çevrilen Eksik Hayatlar kitabı ise Peri Yayınları tarafından 2002 yılında yayımlandı. Ana dili Kürtçe olan ve Türkçe'yi Kürt aksanıyla konuşan Sırrı Ayhan'ın, son romanındaki duruluk, akıcılık ve yalın anlatım her iki dildeki ustalığının da bir kanıtı gibi. Berberin Dansı, 12 Eylül'den ziyadesiyle etkilenmiş bir kuşağın o kötümser havayla yüzleşmesini sağlarken, aynı zamanda bugüne kadar 'o yılların' izlerini taşımış insanların yaşamına da ayna tutuyor. Akıl hastanesinde her gün bunun gibi onlarca insanlık dışı uygulamaya tanık olan Can, bir yandan kimliğini gizlemek için yeni yalanlara başvurmakta öte yandan da hastalara yapılan bu insanlık dışı uygulamalardan kaçınmaya çalışmaktır. Yıllarca haksızlığa karşı mücadele etmiş, insana insanca muamele edilmesi gerekliliğini her yerde savunmuş bir devrimcinin bu tür durumlara göz yumması söz konusu olmadığından, en azından kendini dahil etmeyerek o an için vicdanını rahatlama yolunu seçmektedir. Bir sağlık taramasında Can'ın hastalığının ortaya çıkması, bir soygun nedeniyle polisin de gözünün hastaneye diktiği bir döneme denk gelir. Bu gerginlik ortamında, psikolojisinin günden güne daha da kötüleştiğini fark eden Can, artık işler daha fazla sarpa sarmadan hastaneden çıkış yolları aramaktadır. Ve tek çare yurt dışına çıkmaktır. Böylece bir yolunu bulur ve yurt dışına kaçar. Yazar Hakkında: İngilizce'ye de çevrilen ve Almanya'da Taxi International adıyla yayımlanan kitabını çıkarmadan önce, on üç fotoğraf sergisi düzenleyerek, değişik uluslardan insanların fotoğraflarını sergiledi. 2003 yılında Ankara'da düzenlenen "Öykü Günleri"inde ilk Kürtçe okumayı yaptı. Yazarın, bunun dışında, Türkçe ve Kürtçe olarak yayımlanan Eksik Hayatlar / Jiyanen Nivco (Peri Yayınları. 2002, 2003) isimli bir öykü kitabı var.
|

