| |
|
Fatma N.'ye
hiçbir şey bilmediğimi anladığımda…
sandım ki yağmurdur öyle camdan pervaza
sonra uzun saçlı kız, bisiklette vınnn…
tekerlekler üstümden geçiyor korkuyorum
nenemin ölü bedeninden
seslerin tavana çarpıp düşmesinden
dökülen sıvasından duvarın
bahçenin kâbuslarından
korktuğum her şeyi biriktiriyorum
ölüye bakan herkes biraz ölür, diyor Ferahnaz
“Ferahnaz Ferahnaz
sana kimse inanmaz”
diye bağrıyor bisikletli kız
ben Ferahnaz'a inanıyorum
inandığım şeyleri biriktiriyorum:
suda seken taşları
kalem kutularını
kurumuş çınar yapraklarını bir de
çocukluk giysileri gibi özenle
el ayak çekildiğinde aklıma düşen her şeyi…
ücra bir yerine ömrümün
kilitliyorum
sonra bahçe tutuşuyor uzakta bir huzurevi
ışıklarını yakıyor kim bilir kim
öldü diyorum, müezzin
korkunun kulesine tırmanıyor
yaprakların hışırtısından anlıyorum
kalkıp Ferahnaz'a gitsem, kar yağmış olsa
bisikletli kız bize baksa biz karanlığı bir salkım üzüm
gibi alıp alıp atsak korkunun ardı sıra
korku ergendir, Ferahnaz bilir,
nefti gümüş suları görününce denizin
geçecek zannedilir
değil…
~~~
Sayı: 47, Yayın tarihi: 15/07/2010
Başa dön
|