Sevda itirazları yazdım,
sonbahar yaprak dökümlerine.
Peygamber sabrıyla sınanmış değildi
henüz hiçbir özlemim.
Güneş görmemiş tenimde, kabuk bağlamış yaralarımı,
Tırnak tırnak sökerken,
kanatırken düşüncelerimi,
hatırladım kendimden geriye kalan yalnızlığımı.
En çok eylüller acıtırdı içimi,
nedenini hiç bilmedim.
Kandığım her yalanı masum sanmalarım gibi,
aldandım,
aldatıldım.
Duygusuzdu kaderlerin cilveleşmesi.
Ve
tesadüfü rastlantılardı hayatın öfkesi.
Yerli iz sürücüsü geçmişim,
Hep
felaketlerimi bulur,
baskınların ihbarcısı olurdu çıplaklığımın.
Ölürdüm bazen,
bazen yaralı,
firarlara karışırdım.
Mültecisi olurdum
ağlamalarımın.
Her defasında
sevdalı itirazlar yazardım,
sonbahar yaprak dökümlerine.
Sokakları birbirine bağlardı başıboş yürümelerim.
Kaçak tenhalar, hüznü sağar,
yıldız çekerdi kaymalardan.
Habersiz düşerdim, yanlış anlaşılmalara.
Korkulara ıslıksız sunardım kendimi.
Kahve kokardım bir içimlik,
Her defasında
sevdalı itirazlar yazardım,
sonbahar yaprak dökümlerine.
akinolgun@mavimelek.com
Başa dön
|