Biraz merak ettik, biraz da oyun oynamak istedik. Saklandık, ebelendik, sobelendik; kaleye mum diktik. Islandık, çamura battık, kirlendik, ama masumduk; çünkü o zamanlar çocuktuk.
Sonra okullu olduk, sıraları doldurduk. Eğitildik, eğildik, büküldük, mermer kalıplara döküldük. Çocukluğumuzu soyunduk; yetişkin olduk. Yetiştik savaşlara, yetiştik karanlığa; düşlerimizde kanat çırparken mavi bulutlara.
Mavi olduk aktık 35. sayımızda da, bir meleğin kanadında…
~~~
We were a little curious, we also wanted to play some game. We hid, we were tagged. We got wet, we stuck into mud, we got dirty; but we were innocent; because we were children then.
Then we went to school. We were educated, we were bended, we were poured into marble moulds. We took off our childhood; we became grown ups. We caught up with wars, we caught up with; while we flapped towards blue clouds.
We became blue, we flowed again in our 35th issue, in the wing of an angel…
"Adagio. Ah, delikanlılığın sonsuz bencilliği, çabalayan iyimserlik: Dünya nasıl çiçek doluydu bu yaz! Esintiler ve biçimler, ölmekte olan…" |
|||
| Sayı: 35 | |||
![]() |
||
Bize katılmak için: http://www.mavimelek.com/gruplar.htm |
||