Hezeyanlar
Kafama takıldı, yazdım.
Anlatmam gerekiyordu; çünkü başımdan geçti.
Geçmiş de olabilir! Ya da olabileceğini varsayabilirim.
Geçmiş olması daha mı derinden etkilerdi beni?
Ne kadar uzağındayım olgunun?
Belki de varsaymak daha mı kolay!
Varsaysak da, olsa da eşyanın tabiatı vardır.
Eşyanın tabiatını biliyorum ve onu anlatmak istiyorum.
Şiirsel bir dilim olsun; ama hikâyesini de yazayım.
Hayır! Önce hikâyesini anlatayım sonra şiir gelir.
Şiir varsa hikâye de vardır; ancak bir şey eklemek istiyorum.
Bir dakika, lütfen beni dinleyin!
Beni dinleyip dinlemediğiniz çok da umurumda değil.
Ben içimdekini kusmak istiyorum.
Doğum sancısına engel olmayın!
Doldum, taştım. Gayrısına sabrım yok.
***
Ne diyordum! Sabah uyandığımda her şey bir siluetti.
Hatırlayamadım. Hatırlayamamamın hatırına yazıyorum.
Bir daha böyle içmeyeceğime kendi kendime söz verdim.
Filmi geri saramıyorum. Sonrası karanlık. Kuşku!
Ancak sonuna kadar arkasındayım söylediklerimin.
Öyle oldu; gözlerimle gördüm.
Ordaydım!
Bunun doğru olduğuna kalıbımı basarım!
Benim yaşadığım acıyı hiç kimse yaşamadı.
Benim gördüğümü hiç kimse göremez.
Hiç kimse benim kadar derinden hissedemez!
Çığırımdan çıktım! Yeter artık!
Hey! Seni ikna edebilirim.
Umurumda değilsin!
Çünkü ben ekstremim!
Kopuk kopuk, ancak bir düşünce silsilesi içende.
Belli bir kalıba uyması şart değil; ama samimi…
Biraz bilgili, biraz duygulu, biraz içerikli; çokça da kendinden emin!
Hepsinden önce sen olduğun bir şey var mı?
*Lütfen hezeyan yazılarınızı, "hezeyan" ibaresiyle gönderin.
|